|
Tüccarların Koruyucusu, Tanrı Hermes (Mercurius)
( Dr. Cahit KARAKUŞ )
Yunan mitolojisinde hırsızları, kumarbazları ve tüccarları koruyan tanrı tekdir, Tanrı Hermes. Hermes’in babası gökyüzünün, şimşek ve gök gürültülerinin tanrısı olan Zeus, annesi ise yağmur perilerinden biri olan Maia'dır. Başlangıçta rüzgar tanrısı olan Hermes Tanrıların en kurnazı ve en hızlısıdır. Bir de büyülü değnek taşır. Kanatlı sandalları olan Hermes aynı zamanda tanrılar arasındaki haberleşmeyi de sağlar.
Arkadia’daki Kylleni dağının (Mora yarımadasının kuzeyinde) dik yamaçlarında bulunan oldukça geniş ve derin bir mağarada doğduğuna inanılır. Ve doğar doğmaz kundağından kurtulup mağaradan dışarı çıkmış ve dağlarda dolaşmaya başlamıştır. Doğduğu mağaranın yakınlarındaki bir çayırda çiçekler arasında gezinirken bir kaplumbağa bulmuş onu alıp hemen mağarasına getirmiştir. Önce kaplumbağanın içini boşaltmış ardından kabuğunu yumuşak bir öküz derisiyle kaplayarak yedi tane kuvvetli tel takmış, böylece “Lir” denilen ve ahenkli sesler çıkaran müzik aletini yapmıştır. Parmaklarını Lir’in gergin telleri üzerinde gezdirerek yumuşacık melodiler çalıp şarkı söylemeye başlamıştır.
Karnı ne zaman acıksa Hermes, mağaradan çıkar. Gölgeli dağların yamacındaki bir çayırda otlayan kardeşi Apollon’a ait öküzlerden birini çalar. Çaldığı hayvanların izleri belli olmasın diye kumlu yoldan yürütür, böylece esen rüzgarla birlikte izler yok olur. Alheios suyunun kıyılarına vardığında öküzleri gizli bir mağarada saklar. Acıktığında birini keser, kebap yapar ve yer. Hemen sonra ise gizlice mağarasına geri döner. Mağaranın içerisindeki odasına kapı deliğinden rüzgar gibi girip çıktığından gidişini ve gelişini ne peri kızları ne de köpekler duyar. Beşiğine kıvrılıp yatar.
Bir gün, güneş doğumunda, Apollon öküzlerin yokluğunu fark eder, sinirlenir, çıldırır ve küplere biner. Apollon müziğin, güneşin, ateşin ve şiirin tanrısıdır. Ayrıca kehanet yapan, bilici tanrıdır. Tanrısal sezgileriyle kısa sürede hırsızın izini bulur. Apollon, Hermes'in mağarasına gelir ve ona öküzlerini sorar, ancak Hermes anlamamazlıktan gelir, öküzleri çaldığına dair kendisine yöneltilen suçlamaların hepsini inkar eder. Güneş'in tanrısı Apollon daha da öfkelener, ve kardeşi Hermes'i alıp babası Zeus'a götürür. Hermes en sevimli halini takınarak yaptıklarını baş tanrının huzurunda da inkar eder. Fakat Zeus her şeyi duyan ve gören bir tanrıdır. Öküzleri kimin çaldığını çok iyi bilmektedir. Ancak küçük oğlunun sevimliliği aklını çelmiştir, onu cezalandırmaz. Bunun yerine Zeus, iki kardeşi barıştırıp aralarını düzeltir ve Hermes'e öküzlerin yerini abisi Apollon’a göstermesini söyler. Hermes’in başka şansı kalmamıştır. Apollon ile birlikte öküzleri sakladığı yere giderler ve öküzleri abisine teslim eder. Ancak Apollon'un öfkesi geçmemiştir. Çünkü öküzlerin çoğu Hermes tarafından yenmiştir. Bunun üzerine Hermes, abisinin gönlünü almak için kendi elleriyle yaptığı Lir'ini Apollon'a hediye eder. Apollon ahenkli sesler çıkaran bu müzik aletine hayran kalır. Hemen melodiler çalmaya başlar. Lirden çıkan sesler, öylesine güzeldir ki Apollon kendinden geçer ve sürünün geri kalanını mağarada unutur, kendini lir’in ahenkli sesine kaptırarak kırlarda kaybolur. Böylece iki kardeşin arası düzelir ve Hermes'in her zaman Apollon'un kalbinde ayrı ve özel bir yeri olmuştur. Apollon’un ölümsüzler arasında en sevdiği tanrı, rüzgar tanrısı olan Hermes’dir.
Zeus, çocuklarının arasında en akıllısı ve en kurnazı olan Hermes'i cezalandıracağı yerde kanatlı bir başlıkla bir çift ayakkabı vererek onu tanrıların habercisi yapar. Haberci Hermes ölülerin ruhlarını yeraltına götürür; çobanlara, yolunu şaşıran tüccarlara kılavuzluk eder! Truva şehrinin son yaşlı kralı olan Priamos'u, oğlu Hektor'un ölüsünü almak için Aşil'in barınağına götüren de odur. Aşil’in Annesi Thetis, oğlunu ölümsüzlük nehri Styx'de yıkarken elini suya değdirmemesi öğütlendiği için, onu sol topuğundan tutup suya batırarak yıkamaktadır. Bu nedenle sadece sol topuğundann vurulursa öleceğine inanılırdı. Efsaneye göre, Aşil öleceğini bildiği halde Helen'i geri almak için yapılan ve en büyük savaş kabul edilen Truva Savaşı'na adının sonsuza kadar anılması için katılmış ve Truvalı prens Paris tarafından tesadüfen, sol topuğundan zehirli okla vurularak öldürülmüştür. Aşil dünyanın en büyük savaşçısı kabul edilirdi. Yunan mitolojisinin en önemli kahramanlarından biridir. Teke tek savaştığı Akhilleus tarafından öldürülen Hektor ise Truva prensiydi. İlyada destanın başkahramanlarındandır.
Yunan mitolojisinde Zeus'un gerçek eşi; tanrıça Hera’dır. Olympos tanrıları arasında kraliçe vasfına sahiptir. Eski inanca göre doğum sırasında kadınların ve evliliklerin koruyucusudur. Mitolojide en güçlü, en cesur ve en güzel tanrıça olarak nitelendirilir. Hatta Hera, Afroditten daha güzel tanrıça olduğunu bildiği halde kendisine aşık olan erkekleri hep reddetmiş, kendisini hep Zeus'a sunmuştur. Aynı zamanda çok kıskanç bir tanrıçadır, Zeus'la ilişkisi olduğunu bildiği Kallisto'u ayıya, İo'yu ise bir ineğe çevirmiştir. Zeus Hera'yı aldattığı için Hera tarafından defalarca cezalandırılır. Zeus'tan daha iktidar sahibidir ve Zeus'un önemli kararlarında çok büyük etkisi vardır. Zeus baş tanrı ve Hera baş tanrıça olarak bilinir.
Hermes'in İo efsanesinde de önemli bir görev üstlendiği de görülmektedir. Zeus, kıskanç karısı Hera tarafından ineğe dönüştürülen sevgilisi su perisi İo'yu kurtarmak için Hermes’i görevlendirir. Hera kocasının kendisini aldattığından kuşkulandığı için, ineğin başına da bekçi olarak 100 gözlü canavar Argos'u diker. Argos uyurken bile birkaç gözü açık kaldığından, her şeyi görür. Bu yüzden ona yanaşmak çok tehlikelidir. Hermes canavarın karşısına oturarak eline lirini alıp tatlı tatlı çalmaya başlar. Bu hoş müzikle Argos'un gözlerinin tümü ağır ağır kapanır, giderek derin bir uykuya dalar. Hermes de uyuyan canavarın kafasını keser. İo’yu kurtarır.
Hermes akıllı ve kurnaz olduğu için hırsızların, kumarbazların ve tüccarların koruyucusudur. Tanrı olarak nitelikleri;
• Sürülerin tanrısıdır; lakin hayvanları çalıp yemeyi çok sever, yine de sürüler ona emanet edilmiştir. Hermesin en önemli karekteri, güvenilir olduğunu karşısındakine ikna ederek inandırmasıdır.
• Hile ve hırsızların tanrısıdır; Hermes doğduğu gün olağanüstü işlere girişmiş; aklı ve yetenekleriyle tanrıların hepsinden daha üstün ve kurnaz olduğunu kanıtlamıştır.
• Güzel ve inandırıcı konuşur; bu özelliğiyle hatiplerin tanrısıdır. İnsanları büyüleyen konuşmalar yaparak etkilemenin öteside yönetmektedir. Konuşma ile alt edemediğinde zekasını kullanarak çözüm üretmektedir.
• Hermes yolları, yolcuları, tüccarları ve ticareti korur; yollara dikilen Herme denilen heykeller, ilk çağın kilometre taşlarıdır. Bunlar bir tanrı büstü ve fallos simgesini taşıyan yuvarlak ve dörtgen kaidelerdir. Bu ticaret sırasında hırsızlar ile işbirliği yaparak yolların güvenliğini sağlamada aranan tanrı olmuştur.
• Hermes yer altı ve yer üstü arasında habercilik yapar, ölenlerin ruhunu yer altı ülkesine, Hades'e götürür.
|
|