ANTEN TASARIM HİZMETLERİ
- Anten tasarımında: Simülasyon, Optimizasyon, Analiz
- Anten prototip modelleri gerçekleme
- Anten üretim modelleri gerçekleme
- Geniş band da ışıma yapan antenler
- Dizi Antenler
- Hedef takip eden yönlü antenler
- Anten ışıma huzmesi yönlendirme
SAVUNMA PROJELERİNDE ANTEN
- Yakın uzay savunma sistemleri
- Yeni nesil erken uyarı radar sistemleri
- Elektromanyetik takip ve gözetleme
- Elektromanyetik fırlatıcılar
- Elektromanyetik görüntüleme
- Yönlendirilmiş Elektromanyetik Güç
ANTEN ÖLÇÜM PARAMETRELERİ
-Radiation Pattern: E-plane (Vertical) H-plane (Horizontal)
-Antenna Noise Temperature
-Far-Field Range
-Radome Measurements
-Input Impedance
-Return loss
-VSWR
-Gain
-Directivity
-Efficiency
-Bandwidth
-Tilt
-Polarization
LİNK ANALİZİ
-EIRP: Effective Isotropically Radiated Power
-Serbest Uzay kaybı
Anten Tarihi:
Telli telgrafın icadını gerçekleştiren Princeton Üniversitesi doğa bilimleri profesörlerinden Joseph Henry, 1842 yılında yaptığı deney sırasında üst kattaki mıknatıs ibresinin sapmasını gözlemledi. Henry uzaktan algılama olayını sezdikten sonra bir dizi deneyler yaptı. 7-8 mil uzaktaki yıldırım sebebiyle oluşan elektriksel işareti algıladı.
1875’te de Edison, elektrik devresindeki anahtarın açılıp kapanması sırasında oluşan elektrik arkını uzaktan algıladı ve hızlıca çalışmalarına devam ederek düşey konumlu tepesi yüklü ve topraklanmış antenler geliştirdi ve patent aldı.
1887 yılında H. Hertz ışıma olayının formüle edilmesi üzerine çalıştı, ilk kez polarizasyon kavramı üzerinde durdu. 1897'de Liverpool Üniversitesi fizik profesörlerinden Oliver J. Lodge bikonik anten ve anten devresinde ayarlı LC devresi için patent aldı. Empedans sözcüğünü literatüre kazandırdı.
1900'lü yıllarda parabolik yansıtıcılar, mercek antenler, açıklık antenler, dalga kılavuzları mikrodalga frekanslarında kullanılmaya başlandı. Bu tarihten sonra antenlerin gelişmesi uzun bir süre durgunluk dönemi geçirdi. 1930'lardaki radyo elektroniğindeki gelişmeler mikrodalga antenlerini tekrar gündeme getirdi.
1901 yılında Marconi, 15 KW güçlü 820 KHz'lik fan monopol antenle İngiltere - Amerika arasında Atlantik üzerinden iletişimi gerçekleştirdi. 1907 yılında Zenneck, sadece antenin iyi olmasını iletişimin için tek başına etkin olamayacağını, yer sisteminin de uygun şekilde yapılmasının anteni daha verimli kılabileceğini makalelerinde gösterir. 1916-1920 yılları arasında Marconi, iletkenlerle yapılmış parabolik reflektörün odağında aktif bir anteni kullanarak 3.5 m dalga boyunda elektromanyetik alan ışıması gerçekleştirdi ve ölçülen ışıma diyagramı ile hesaplanan ışıma diyagramının uyum içinde olduğunu gösterdi.
1940-1945 yılları arası mikrodalga antenlerin ve radarların yoğunluk kazandığı dönemdir. 1945-1949 döneminde VHF yarık antenler, halka antenler, dipol ve dipol anten dizileri yoğun olarak kullanılmaya başlandı ve 1965'de COMSAT'ın ilk jeosenkronize uydusu yörüngeye oturtuldu. Bu uydu ile iletişim gelecek için büyük umutlar sergiliyordu. Yıl 1969, ve tarih 20 Haziran; aya yolculukta antenler ay üzerine yerleştirildi. O gün, elektronik tarihinin önemli kilometre taşlarından birisidir.
Günümüzde uzayın derinliklerine gönderilen dünya üzerinde jeosenkronize ve jeosenkronize olmayan yörüngelerde dönen uydular farklı amaçlar doğrultusunda yer ile iletişimi sağlamak amacı ile antenlerle donatılmışlardır. Bundan sonra da gelişmeler devam edecek ve daha yüksek kazançlı kullanışlı antenler üretmek hedef olacaktır.
Elektromanyetik dalgaların kaynağı sadece yapay antenler değildir. Güneşteki patlamalar sonucu oluşturan elektrik yüklü partiküllerin, yer manyetik alanı ile etkileşmesi, yıldırım, şimşek vb. atmosferik olaylar, Galiktik olaylar da elektromanyetik dalgaların kaynağıdır, yani birer verici antendir. Bu açıdan bakılırsa antenlerin tarihçesini evrenin başlangıcına dayandırmak pek yanlış olmaz.
Her ne kadar antenler iletişim amaçlarına hizmet için geliştirilmişse de evrendeki olası uygarlıkların araştırılmasında, meteorolojik çalışmalarda, tıpta teşhis ve tedavi amacıyla, mobil sistemlerin yerlerinin belirlenmesinde, endüstride ve bir çok yerde kullanmaktadır. Özellikle kanser ve bazı hastalıkların teşhis ve tedavisinde alışılmış yöntemlerin, ışınları gibi, olumsuz yönlerinin yok edilmemesi nedeniyle başka yöntemler üzerine çalışmalar, arayışlar yoğunlaştırılmıştır. Bunlar arasında son yıllarda kendinden sıkça söz edilen bir yöntem, her türlü kanser hastalığının teşhis ve tedavisinde anten amplikatörlerin kullanılması yöntemidir. Bu yöntemde antenler tek tek kullanılabildiği gibi dizi şeklinde de kullanılmaktadır.
Verici tarafından üretilen elektrik sinyalini elektromanyetik dalgaya çevirerek yayan sistemlere anten denir. Temel anten olarak iki tip anten vardır. Bunlar Hertz. ve Markoni antenleridir. Hertz anteni; yarım dalga boyunda (lamda/2) olup, diğer bir adı dipol antenidir. Markoni antenler ise, çeyrek anten dalga (lamda / 4) boyunda bir antendir.