YABAN ARISI PEPSİS VE TARANTULA ( Dr. Cahit KARAKUŞ )
Tarantulalar'ın adı bile birçok kimseleri korkutur. Güney İtalya'daki Taranto şehri çevrelerinde bulunan bir örümceğe bu isim takılmıştı. Birleşik Amerîka'daki tarantulalar «Theraphosidae» ailesindendirler ve «Lycosidae» ailesine giren İtalyan tarantulaları'yla ancak uzaktan akraba olurlar. Amerika'daki tarantulalar'ın en irisi «Eurypelma californicum» un vücudu yaklaşık olarak 5 santim, bacakları ise 10-13 santimdir.
Pepsis adı verilen dev bir yaban arısı türü ise üremek, yuva yapmak ve kuluçkaya yatmak gibi işlerle uğraşmaz. Yumurtalarını onun adına beslemesi ve koruması için Dünyanın en iri ve en zehirli örümceği olan tarantulayı kullanır. Nasıl mı?
Tarantula sık rastlanacak türden bir hayvan değildir. Genellikle toprak altında kazdığıı tünelde saklanır. Bu yüzden yaban arısının tek bir tarantula bulmak için saatlerce toprak üzerinde yürüdüğü de olur. Bu yolculuk sırasında duyargalarının hassasiyetlerini kaybetmemesi için onları sık sık temizlemeyi de ihmal etmez. Ayrıca yaban arısı Pepsis, "Tarantula kokusu için hassas özel algılayıcılarla" donatılmıştır. Bu yeteneğinden dolayı avını bulması pek de zor olmaz. Yaban arısı tarantulayı bulduğunda başlayan savaşta tarantulanın en büyük silahı öldürücü zehridir. Fakat yaban arısı pepsis, Tarantulanın zehrine karşı özel bir panzehirle korunmuştur ve örümceğin kuvvetli zehrinden etkilenmez. Sokma sırası arıya geldiğinde örümceği karnının sol üst tarafından sokar ve zehrini buraya boşaltır. Bu arada arının zehri, tarantulayı öldürmez, sadece onu felç eder. Önceden hazırlanan yuvanın etrafı beton kadar sağlam, tarantulanın hareket edemeyeceği kadar dardır. Felç olan tarantulanın hiçbir şansı kalmamıştır. Yuvava taşınan tarantulanın karnında bir delik açan yaban arısı buraya tek bir yumurta bırakır ve yuvayı tamamen kapatır. Pepsisin yumurtaları için gerekli ısı ve yumurtadan çıkacak larva için besin hazırdır. Larva değişim geçireceği koza dönemine kadar tarantulanın etini yiyerek beslenir ve onun vücudu içinde korunur. Anne pepsis ise, üreme mevsimi boyunca güvenle bırakacağı 20 yumurtanın her biri için ayrı bir tarantula bulmak zorundadır. Bulur da!
Yaşam boyu öğretiler ile biçimlenen zihinsel belleğin, belli bir amaç doğrultusunda ele geçirilmesinin şifresi tepkisel davranışlarda gizlidir. Günümüzde zihinsel belleğin uzaktan kontrolünün yanı sıra stratejik olarak geliştirilen zihinsel haritanın da beyne yerleştirilmesi ile ilgili çalışmalar önem kazanmıştır. Birey ya da kitlenin kontrol edilip yönlendirilmesi için insanların sahip olduğu duyu ve duyu ötesi algılayıcılar üzerinden ikna bilgilerinin beyne iletilmesi ve saklanması sağlanırken etkileme, tutku ve alışkanlık oluşturma hedeflenir. Eyleme ikna edilirken neden, ne zaman, nerede, nasıl gibi soruların yanıtı; ikna üzerine kurgulanır.
Yazılı, görsel ve işitsel olarak uzaktan etkileşimde, internet, televizyon, radyo, gazete, akıllı telefon uygulamaları ve sanal medya gibi iletişim teknolojilerinden yararlanılır. Kişi ya da kitleyi doğrudan etkilemenin en etkili yolunun yüz yüze iletişim olduğu da unutulmamalıdır. Kişileri transa geçiren ritüel, kutsama, tören, seremoni ve sembol gibi toplu kutlama uygulamaları günümüz elektronik teknolojileri ile daha etkin olmaya başlamıştır. Ayrıca kişi fiziksel olarak yanlız başına olsa bile, yazılı ve görsel sosyal medya uygulamaları ile sanal bir yığının önemsen birey algısı da yaratılmaktadır. Kandırmaya yönelik ortam hazırladığında insan ya da kitlenin çok rahat bir biçimde algısal yetileri kontrol edilebilir. Karşılıklı etkileşim temelli ayin ortamlarının amacı beynin zihinsel belleğine istenilen bilginin transfer edilmesidir. Bunu başarmak için kişi ya da kitle telkine açık hale getirilir. İkna ya da telkine açık hale getirildi mi iletişim kanallarını ele geçirildi demektir. İletişim kanalları ele geçirildi mi, tepki verecek ikna bilgileri de kolayca beyine transfer edilir. Görev ve sorumluluklar, iz bırakması için sürekli yemin ettirilme söylemleri olarak örtülü etkileşimli ayin törenleri düzenlenir. Eyleme ya da tepkiye ikna edilmede yatkınlığın da önemli bir faktör olduğu unutulmamalıdır. Yatkınlık faktörü belirlenirken, alışkanlıkların, örflerin, adetlerin ve inançların hangi olaylara nasıl ve hangi şiddette tepki verdikleri araştırılarak hedef kitle ya da birey analiz edilir.
Uzaktan etkilemede kullanılan yöntemler ile tüketiciler pazarda ürüne yönlendirilmede ve uzaktan etkileşimli eğitimde kullanılmaktadır. Birey ya da kitleyi belirlenen bir eyleme yönlendirmede tepkisel davranışların hangi ikna dürtülerinden kaynaklandığı belirlenmelidir. İkna dürtülerine yanıt almada kişiye yığınların arkasında olduğu güven duygusu verilmelidir. Radikal ve keskin düşüncelere sahip insanların ikna edilebilme dürtülerine açık oldukları görülmektedir. Bu uygulamada güven çok önemlidir. Tepki vermeden önce kabullendirmeler yaptırılır. Bu kabullendirmelerde görevin kutsal olduğu, yığınların arkasında olduğu, mesaj ileten kaynaktan korkması gerektiği, görevi yaparken kurtarıcı olduğu, yanlız olmadığı ve çok güçlü olduğuna inandırılır. Eyleme geçirmede birey, kahraman rolünde arkasından geleceklerin olduğuna, yanlız olmadığına inandırıldığı gibi kitle oluşturmada, ve kitlesel eylemde daha aktif olmasına da ikna edilebilmektedir. Kitlesel yönlendirmede kişilerin birbirlerini tanımalarına ya da karşılıklı iletişime geçmelerine de gerek yoktur. Kitlenin güvenini kazanması için inandırılması yeterlidir.
Bilgiye erişimin ve yayılımının yaygınlaştığı günümüzde bireylerin davranışları bir yazı, bir resim, bir film içindeki mesaj ile çok rahat kontrol edilebilmektedir. Bir düşünce, kafamızda dururken doğru olamaz. Karşılaşılan olaylardaki endişe kaynakları; şüphe, korku hatta dışlanma gibi nedenler doğru olarak kabullenmede etkindir. İnanılan ya da inandırılan gerçekler bireyin ya da kitlenin faydası ile örtüşmesinden ziyade kadar faydalı ya da yararlı olurun araştırılmasıdır.
Beyin özllikle tepkisel ikna iletişimine açık ve kolay erişilen organdır. Bu nedenle zihinsel algısı kontrol edilecek ve eylemi gerçekleştirecek kitle ya da bireyin aranmasına gerek yoktur. Olta atma yöntemi ile mesaj hazırlanır, bu mesajı alıp denileni yapacak zihinsel haritaya sahip bir balık ya da balık sürüsü kesin bir yerlerde vardır. Balık sürüsünün denizde nerede olduğunu bulmak çok kolaydır, yeter ki iyi analiz ve gözlem yapın.
İkna bilgilerinin beyinde saklanması, unutulmaması ve değiştirilmemesi için iz bırakmaya yönelik iletişim sürekli aktif kılınmalıdır. Bu amaçla komutlar gönderilerek zihinsel bellekteki ikna bilgileri kontrol edilir. Böylece zihinsel bellekteki tepki algısının aktif kalması sağlanır. Tepki algısının oluşup oluşmadığı diğer tüm ikna girişimlerini sorgulamadan doğrudan ret ettiğinin testi ile anlaşılır. Birey ya da kitle iknaya kapnmıştır, sorgulamayı ret eder. Bu aşamada birey ya da kitle, sınırları çiizilmiş sanal mahküm rolünü oynamaya başlar. Eyleme geçirmek için tepkisel ikna bilgisi gönderilmesi yeterli olacaktır. Görüldüğü gibi tepkisel davranışların nedeni belirlendiğinde, eyleme geçirecek ikna ve telkin mesajlarının da uzaktan beyne nasıl iletileceği ve nasıl saklanacağı da belirlenmiş olmaktadır. Ayrıca önceden hazırlanan zihinsel belleğin beyine transfer edilerek saklanmasına yönelik çalışmalar da günümüzde yoğunluk kazanmıştır. “Amaç bireyin ya da kitlenin, sorgulama ve mukayeseye dayalı savunma mekanizmaları yok edilerek ikna ve telkine açık hale getirmektir.” Unutulmaması gereken görülen ya da yaşanan sessizlik gerçek sessizlik değildir. O ne hissettirildiğine ve nasıl hissedildiğine bağlıdır. İnsan zihninin uzaktan kontrol edilebilmesinin dünya için sosyal ve politik etkileri çok fazla olacaktır. Bizler yeni gelişmelere hazır olmalıyız.
Sanat üretmeyen, teknoloji geliştirmeyen, dünyadaki değişimleri göremeyen, sorunların kaynağını hep dışarıda arayan kimliksiz birey ya da kitlenin beyni, uzaktan kontrol edilmeye ve yönetilmeye her zaman mahkumdur. Öncelikle özgüven temelinde birlikte düşünmek, farklı olmak, farklılıkları ve fırsatları keşfederek hedefe birlikte yönlenmek önemsenmelidir. Diğerlerinin egosunu ezmek ve yenmek değil, iletişimde dinlemek, anlamak, hissetmek, farklı düşüncelere, kültürlere saygı gösterip gelişimlerine katkıda bulunarak başarıya yönlendirmek hedeflenmelidir. Gençler pınar kaynaklarımızdır. Kaynaklar kurutulur ya da setin ardına kadar getirilemez ise, setin kapağı açılsa, ne görmeyi umut edersiniz? Sorgulamadan ve mukayese etmeden bilgiyi kabullenme baştan beyin kontrolünü başkalarına teslim etmektir.
Sonuç olarak hikayemizin kahramanı tarantula ile yılanın savaşında ise yılanın sahip olduğu en önemli özellik çevresindeki ısısal (termal) değişimleri çok iyi algılayarak düşmanı ya da besini ile ilgili her türlü bilgiyi elde ederek gerekli saldırı veya savunma planlarını hazırlayarak uygulamasıdr. Tarantula da ise ısısal değişim yoktur. Tarantulanın zehiri çok hızlı etki eder ve öldürücüdür. Daha da ilginci bu zehir tüm organları eriyik hale getirir. Bu nedenle yılanla ile tarantulanın karşılaşmasında galip gelen taraf tarantuladır.