|
Sanal Medya
( Dr. Cahit KARAKUŞ )
Sanal medya, internet ortamında yatay iletişimin sağlandığı bilgi yayınlama ortamıdır. Yazılı ve görsel medyanın hedeflediği kitle tek taraflı mesaj alır, tek taraflı bilgilenir ve tekel güçlerin tek taraflı propagandasına maruz kalmaktadır. İtiraz edemez, kendini ifade edemez, yanıtlayamaz. Medya ortamında kitle; seyirci, dinleyici ve izleyici olarak sınıflandırılır. Günümüzün yazılı ve görsel medyası kitlelere karşı duyarsızdır. Gerek devleti yöneten bürokrasi ve gerekse medyadaki yukarı doğru katmanlı yükseliş, çıkarları kaybetme riskinden dolayı kitleleri ve onların derinliklerdeki sıkıntıları yok saymayı alışkanlık edinmiştir. O zaman kitleler birbirlerinin sıkıntısından, acısından nasıl haberdar olacaktır?
Açık halk platformu olarak adlandırılan sanal medyaya sahip olmanın güzelliği, etrafınızdaki herkesin ne düşündüğünüzü görmesini, duymasını sağlamasıdır. Konunun can sıkıcı yanı devlet otoritelerinden gelen bilgi talepleri; yaşamsal ya da kişileri tehdit eden bir konu içerdiğinde resmi yasal kanallara yönlendirilmede yaşanan sıkıntılardır. Daralanların feryadını duyurmak, beğenmediğini protesto etmek, gibi eylemler karşı tarafın kişilik haklarına ve bireysel özgürlüklerine saygı göstermek şartıyla önemsenmelidir. Sanal Medya da kişilik haklarına ve bireysel özgürlüğe saldırı nasıl engellenecek? Son zamanlarda görülmektedir ki, kızgınlık anında savrulan küfürler, kalitesiz bir sevidedir. İster istemez, öfke kontrolü kaybolduğunda kızgınlıkla söylenen cümleler belden aşağı ve kutsallarımıza yönelmektedir. Bu konu uyarılar ve bedeli olacağı uyarısı düzeltilmelidir. Sanal medyada kişilerin izlerini bulmak kolaydır. Zor olan yanlışı düzeltip, topluma kazandırmaktır.
Sanal medya da yazılı ve görsel bilgilerin yayınlandığı bilgi kaynağı bireyseldir. Bireyler tek başlarına bende varım derler. İtiraz ederler. Eleştirirler. Kişilerin kendilerini özgürce ifade edebilmelerinden dolayı görsel ve yazılı medyanın kamuda oluşturduğu denge faktörleri sanal medyadaki bireylerin eline geçmektedir. Sanal medya toplumsal güce dönüşmüştür. Yazılı ve görsel basın, halkın bir kısmının tepkimesini ekrana yansıtmaktan çekindiği anda sanal medya gerçek gücünü göstermekte ve yapılması gerekeni yapmaktadır. Sanal medya bireyin tek başına egemenlik alanı değildir, bireylerin ortak kullanımının güce dönüştürüldüğü alandır. Sanal medya kişiliğin derinliğindeki isyanı ortaya çıkartıp, ondan gizlenen, üstü kapatılmaya çalışılan her şeyi ortaya çıkartacak güç olarak anlamlandırılması gerekmektir. Geleneksel medyayı yok oluşa terk eden en önemli faktör ise sanal medyanın tüm dünyada aynı anda yankı bulmasıdır. Herkes istese de istemese de her şeyden haberdar olmaktadır. İnternete bağlı her cihaz sahip olduğu bireyin kişiliğinin bir parçasıdır. Beğensek de beğenmesek de, onu kullananları yok etmeye çalışsak ta bakış açısı artık orada ve dalga dalga kainatın diplerine doğru yayılmaktadır. Bu ortamdaki kötülükler ile baş etmenin tek yolu bilgilendirmede açık toplum oluşturmaktır. Özellikle bireylerin yaşamsal alanları ve gelecekleri ile ilgili verilecek kararlarda açık toplum önemsenmelidir. Unutulmamalıdır ki propagandalar, karalamalar, saldırganlıklar bu ortamın derinlerindeki çöplüklerde yok olacaktır.
Sanal ortamda gerçek zamanlı iletişim, giderek geleneksel yazılı ve görsel medyanın temel ilkelerini kendine uyarlamaya da başlamıştır. Yeni ve değişik bir iletişim dünyası olan sanal ya da sanal medyanın arama motorları, haber siteleri, blogları ve sosyal erişim siteleri Tahrir Meydanı’ndan Madison Caddesi’ne; Taksim meydanından Kiev’e kadar dünyayı değişimlere zorlamaktadır. Burada karşı taraf olarak otoritenin itirazı sanal medyada kimler ne adına ne için değişimleri zorlamaktadır? Arka tarafta hep birileri, hep karanlık güçler aranmaktadır. Oysa küresel bağlamda dünyanın değişmesine yardım eden bir güç olarak algılanması gerekmektedir. Söz gelimi acımasız iş hayatındaki zorluklarla karşı karşıya kalanların derinlemesine gözlemlerini paylaştıkları bir sosyal paylaşım sitesi neleri değiştirecektir? Sadece siyasal ya da ekonomi anlam taşıyan değil aynı zamanda yönetici davranışlarının ele alındığı hikayeleri ele alarak iş dünyası üzerinde olumlu bir etki yaratmasının ötesinde dönüşümleri nasıl tetikleyeceğini düşünün.
İnterneti yaratıcılığın kalesi olarak anlamlandırmak önemli ve yüreklendirici gelişmelerden biridir. Gece eğlenceleri, video oyunları, yüksek sesli müzik, abur cubur yemeklerden ibaret olan ve büyüyünce ne olacağını bulmaya çalışan gençleri düşündüğünüzde karamsar olabilirsiniz. Geleceğin, olgun, yetişkin, deneyimlerini aktarma potansiyeline sahip bireylerini üretebilmek internet ile nasıl mümkün olacaktır? Sanal ortam her şeye rağmen dünyamızı, gerçek zamanlı bağlantı, katılım ve bağlılık çağına dönüştürebilmektir. Bireyler ve topluluklar sosyal ağlar ve medya araçları üzerinden giderek daha fazla bir araya gelmekte ve giderek daha yoğun bir şekilde ilgi alanları ve düşünceleri paylaşmaktadırlar. Ve bu sadece haberlere ya da medyaya değil, neredeyse hayatımızın her alanına uygulanmaktadır.
|
|